Bir yandan internet hızla yayılırken bir yandan da salgın önlemleri kapsamındaki evlere kapanma uygulamaları, dijital ortamda karşılaşılabilecek tehlikeler arasında yer alan sanal cinsellik bağımlılığının ciddi boyutlara ulaşmasına yol açtı. Uzmanlar aileleri ve eğitimcileri, çocuk ve ergenleri bu bağımlılıktan korumak için dikkatli olmaya çağırıyor.
Tuncer: Gençler ve
çocuklar savunmasız
hekimus + İnternetin yaygınlaşmasının yanında, yaygın eve kapanma uygulamaları insanlarda çok farklı sosyal ve psikolojik sorunlar ortaya çıkarmaya devam ediyor. Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Barış Tuncer bunlardan birinin de sanal cinsellik bağımlılığı olduğunu belirterek “Bu interneti yoğun bir biçimde cinsel merak, ilişki ve tatmin amaçlı kullanmak, bu kullanım sebebiyle günlük işlevselliğin olumsuz etkilenmesi ve bu olumsuz etkilere rağmen bu kullanımı azaltamamak olarak tanımlanabilir” dedi.
ERKEN DÖNEMDE TEDBİRLER ALINMALI
Sanal cinsellik bağımlılığı konusunda en savunmasız yaş gruplarının çocuklar ve gençler olduğunu kaydeden Barış Tuncer şunları söyledi: “Özellikle ülkemizde yapılan çalışmalar, çocukların istemeden karşılaşabileceği cinsel içeriklerin filtre programlarıyla denetlenmediğini ortaya koyuyor. İnternetin eğlence amaçlı ve bilinçsiz kullanımı, çocuk ve gençleri cinsel içerikli mesajlaşma, pornografi, çocukları cinsel amaçlı kandırmaya yönelik girişimler gibi risklerle karşı karşıya bırakıyor. Erken dönemde sınırsız bir cinsellikle karşı karşıya gelen ergenler için cinsellik, belirli bir süre sonra masum ve gelişim düzeyine uygun bir ilgi olmaktan çıkıyor. İnternette sürekli cinsel içerikli materyallerle meşgul olan gençler ise bir süre sonra bağımlı hale geliyor, bu nedenle psikolojileri bozuluyor, mutsuzlaşıyorlar.”
ERKEN YAŞTA CİNSEL İLİŞKİ RİSKİ
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Aile Danışmanı Barış Tuncer, internetin, çocukların ve gençlerin hayatında önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Barış Tuncer, “Akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar çocuk ve gençler tarafından sık kullanılıyor. Çocuk ve ergenlerin, internette bilinçsiz ve uzun süre zaman geçirmeleri müstehcen materyallere erişimlerini de kolaylaştırıyor” diye konuştu.
Cinsel içerikli erişimlerde kesin bir yaş sınırı bulunmadığına işaret eden Barış Tuncer şöyle konuştu:
“Bir sınırlama bulunmaması çocuk ve ergenlerin sanal ortamlardaki cinsel sohbetlere katılımını ve pornografiye erişimlerini kolaylaştırıyor. Bunlarla karşılaşan gençlerde sanal cinsellik bağımlılığı, sanal ortamda cinsel istismara maruz kalma, erken yaşta cinsel ilişkiye girme olasılığı artıyor.”
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE DURUM
Ergenlik döneminde pornografik materyaller tüketmenin gençlerin cinsel gelişimini etkilediğini kaydeden Barış Tuncer bu konuda yapılmış araştırmalardan örnekler verdi. Tuncer şöyle dedi: “Amerika, Kanada, İsveç ve Almanya’da 2017 yılında üniversite öğrencileri üzerinde yapılmış bir araştırmada, erkek öğrencilerinin yüzde 95’sinın internette cinsel materyallere eriştiği, kadın öğrencilerde bu oranın yüzde 61,1 olduğu saptanmış. Almanya’da 2018 yılında yapılan bir araştırmada da ergenlerin sıklıkla internette cinsel ilişkide bulunduklarını bunlardan yüzde 51,3’ünün akranlarıyla internette cinsel ilişki yaşarken, yüzde 22,2’sinin ise yetişkinlerle çevrimiçi cinsel ilişki yaşadığı ortaya çıkmış. Fas’ta 18 yaş altı gençler üzerinde 2012 yılında yapılan bir araştırmada, gençlerin pornografiyi düzenli kullanıldığı ve bu kullanıcıların da üçte birinin kadın olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.”
HER 100 ÇOCUKTAN 14’Ü MARUZ KALDI
Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Projesi anketlerinin sonuçlarına göre, 9-12 yaş arasındaki çocukların yüzde 14’ü geçen bir yıl içinde cinsel içerikli (İnsanların çıplak olduğu veya insanları cinsel ilişki halinde gösteren) çevrimiçi görüntülerle karşı karşıya gelmiş durumda. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Barış Tuncer, araştırmaya göre, söz konusu çocukların yüzde 25’inin internet kullanımını bir süreliğine bırakırken, çok az sayıda çocuk için filtre ve bağlantı ayarlarının değiştirildiğini söyledi.
TÜRKİYE’DE ORAN YÜZDE 7.4
Barış Tuncer’in verdiği bilgiye göre benzeri konudaki bir başka çalışma, ergenlerin yüzde 42’sinin online cinsellik sitelerine girdiğini ve bunların yüzde 66’sının istemeden cinsel içerikli materyallere maruz kalma nedeniyle ortaya çıktığını ortaya koydu. Bu durum çocuk ve ergenlerin istemeden cinsel içerikli materyallerle karşılaşmasını kolaylaştırıyor. Fiziksel ve hormonal gelişim nedeniyle cinselliğe ilginin arttığı bir dönem olduğunu belirten Barış Tuncer “Merak ve cinsel gelişim sürecinin etkisiyle bir süre sonra çocuklar ve ergenler sanal cinsel materyalleri bilinçli olarak kullanmaya başlıyor. Bir süre sonra ise kullanımda kontrol kaybediliyor ve takıntılı kullanım biçimleri görülmeye başlıyor. Kontrol kaybı ve takıntılı kullanım ortaya çıktığında ise kendine veya başkalarına zarar verme, sosyal, akademik ve mesleki etkinlikler ile hobilere engel olacak şekilde cinsellikle meşgul olmak söz konusu oluyor. Türkiye’de yapılan bir araştırmada sanal cinsel bağımlılık oranı yüzde 7.4 olarak bulunmuştur.”
ERGEN GEBELİĞİ RİSKİ VE EĞİTİMCİLERE DÜŞEN GÖREV
Aile Danışmanı Barış Tuncer’e göre çocuk ve gençlerin interneti cinsel merak, tatmin ve ilişki amacıyla kullanmaları erken yaşta cinsel ilişkiye girme, cinsel istismara maruz kalma, sanal cinsellik bağımlılığı, mahrem görüntülerin internette paylaşılması, ergen gebeliği gibi istenmeyen sonuçlara neden olabiliyor. Ebeveynlerin bu konuda dikkatli davranmasının çocuk ve gençlerin sağlıklı cinsel gelişimleri açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Barış Tuncer “İnternette pornografi kullanımın olumsuz etkilerinin ebeveynler ve eğitimciler tarafından anlatılması ve çocuk ve gençlerin cinsellik konusunda yaş ve gelişim düzeylerine uygun şekilde bilgilendirilmeleri gerekiyor” dedi.
BİLGİSAYARLARA İNTERNET FİLTRESİ
Ebeveynlerin çocuklarını cinselliği yanlış öğreten sitelerden uzak tutmaları gerektiğini kaydeden Barış Tuncer şunları söyledi:
“Ebeveynler bu konuda çocuklarıyla konuşmaktan çekinmemeli, onları cinsellik konusunda yaş ve gelişim düzeyine uygun şekilde bilgilendirmeli. Ebeveynler çocuklarının bilgisayarlarına mutlaka internet filtresi eklesinler ve bu filtre programlarını belli zaman aralıklarıyla güncellesinler. Çocukların internet geçmişini kontrol etsinler. Hangi sitelere giriyor, neler yapıyor, hangi dosyaları indirmiş, tüm bunlara bakılması, özellikle küçük çocuklar için çok önemli ve faydalıdır.”
ÇOCUKLARA KORUNMAYI ÖĞRETİN
Barış Tuncer, internette karşılaşabileceği riskler hakkında bilgilendirilmesini önerdiği gençlerin bu konularda bilmesi gereken önemli noktaları şöyle sıraladı:
“Bir kişi internette seni rahatsız eden bir şey söylerse veya senden yanlış olduğunu bildiğin bir şeyi yapmanı isterse hemen çevrimdışı olmalısın ve bu durumu bize anlatmalısın. Aynı kişi yeniden seninle iletişim kurmak istediğinde, çevrimdışı olmalısın ve bu durumu hemen anne ve/veya banana söylemelisin. Sanal ortamda cinsellik içeren materyaller gönderilirse çevrimdışı olmalı ve ailene bilgi vermelisin. İsim, adres, telefon numarası, okul ismi gibi bilgileri yabancı kişilerle paylaşmamalısın.
Sanal ortamda tanıştığın kişilerden kesinlikle armağan kabul etmemelisin. Sanal ortamda tanıştığın bir kişi kendisini telefonla aramanı isteyebilir. Böyle bir şeyi kesinlikle yapmamalısın. Yaş sınırı bulunan sitelere girmemelisin.”
UYARI!
Hekimus.com sitesinde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm sağlık ve tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme gayesindedir.
Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor'un yerini tutamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez.
Hekimus.com'da yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Hekimus.com, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.